14 Temmuz 2012 Cumartesi

Etohum Girişim Fabrikası Yaz Kampı-İhsan Elgin

,
                  



  

Etohum Girişim Fabrikası Yaz Kampı Sınıf Eğitimi Notlarım-1

Bu sene ikincisi gerçekleşen etohum yaz kampı katılımcılarındanım.12 Temmuz’da Özyeğin Üniversitesi’nde sınıf eğitimi gerçekleştirildi.Sınıf eğitimi programı fikrin akla düşmesinden yatırım alma,şirketleşme sürecine kadar bir girişimcinin neler yapması gerektiğini özetliyordu.Kampta Girişim Fabrikası’ndan İhsan Elgin,Yonja Media Ceo’su Dilawar Syed,Bilişim Hukuku Uzmanı Av.M.Gökhan Ahi,İlab Ventures’dan Yüksel Dibekoğlu sunumları ile bizleri bilgilendirdiler.

Sınıf eğitimi Burak Büyükdemir’in kısa bir tanıtımından sonra İhsan Elgin’in sunumuyla başladı.



 Fikrimden Girişim Olur mu ?

Öncelikle fikrimizi ihtiyaç,pazar büyüklüğü,hedef kitle,fark yaratan özellik,rekabetten farkı,ürün ismi,ekip yetkinliği konularına cevap  verebilecek  biçimde bir asansör cümlesi ile ifade edebilmeliyiz.
Birçoğumuzun para edebileceğini düşündüğü bir fikri var;bunun bir girişim olup olmadığını anlayabilmek önemli.İhsan Elgin bu sunumunda fikrin nasıl girişime dönüşebileceğini anlattı.
Öncelikle fikrimizin bir ‘acı’ya,ihtiyaca çözüm getirmesi gerek.’Birçok şirketin batma nedeni ihtiyaç sanılanın aslında müşteri ihtiyacı olmaması.’Bunu şirket kurulduktan dört sene sonra anlayanlar da var.Başarılı bir girişimde bulunabilmek için müşteri ile iletişim kurulmalı,asıl ihtiyaç ve izlenecek yol bu şekilde öğrenilebilir. 

‘İş planı ilk müşteri temasında yok olur.’


Birçoğumuzun yaptığı bir hata; fikrim var,iş planı hazırlamalıyım.Öğrendiğim en önemli şeylerden biriydi bu.İş planı yapmak yerine,müşteri görüşmeleri yapmalı,iş yapacağınız sektöre hizmet sağlayanlarla ve rakiplerle görüşülmeli.Pazar hakkında bilgi sahibi olunmalı;bunların birçoğu internetten TUİK’ten,AB Pazar raporlarından edinilebilir.Elgin bu noktada  kendisinin yapmış olduğu hatalardan örnek verdi.Kendisi seracılıkla ilgili bir üründe satış yapabileceklerini düşündükleri bir bölgenin aslında seralara yakın yaşadıkları için kendi ihtiyaçlarını giderebildiklerini dolasıyla bu ürüne ihtiyaçlarının olmadığını görmüşler.Özellikle müşterilerle,sektörle bağlantısı olanlarla,rakiplerle görüşmenin önemi üzerinde duruldu.Yine seracılıkla ilgili üründe satış yapabilmek için bölgede etkin ‘o alırsa alırım’ denen kişiler öğrenilmiş.Bu planla gidilerek satışlar gerçekleştirilmiş.


Bir tek iş modeli olmaz;belki de onlarca iş modeli planlanır.Bunlardan iyi olanlar seçilir,uygun değilse hızlı bir şekilde pivot edilir.

Fikrin bir girişim olup olmadığını anlayabilmek için dört aşama vardır;

      Fikir – İş Fikri – Girişim Potansiyeli – Girişim ==> Şirket

Fikrin girişim potansiyelini ölçebilmek ve bir girişime dönüşebilmesi için bu görüşmeler ve araştırmalar çok önemli.

‘Fikrin ilaç mı yoksa vitamin mi ?’

Fikriniz bir ihtiyaca çözüm buluyorsa büyümesi daha kolay;zaten var olan hizmeti iyileştirecekse ciddi bir inovasyon ve rakiplerden önemli bir fark yaratması gerekiyor.

‘Fikir,şirket değildir!’

İş modeli bir deneme sürecinden geçirildikten sonra; fatura kesilmesi gerekecekse,yatırım alınacaksa,çok büyük harcamalar yapılıyorsa ancak şirket kurulmalı.Girişimci ilk aşamada şirket kurmaya yönelmemeli.

Startup nedir?

Startup denilen başlangıç şirketleri iş modeli geliştirme aşamasıdır.Startuplar rastlantısal satışla başlar;girişimci henüz nasıl satış yaptığının farkında değildir.İş planı-satış planı ancak startupdan büyük ölçekli bir şirkete geçişte startup aşamasındaki deneyimler sonucu yazılabilir.


Mavi Okyanus Stratejisi
Crossing the Chasm







İhsan Elgin sunumunun ikinci bölümünde  ‘İş Fikri Yakalama ve Ölçeklendirme’den bahsetti.Tüm araştırmaları görüşmeleri yaptıktan sonra ‘Mavi Okyanus Stratejisi' uygulamamız gerektiğini,bunu yaklaşık 50 müşteri için ayrı ayrı uygulamamızı söyledi.Mavi Okyanus stratejisi rakiplerimizden farkımızı,yarattığımız değeri görebilmemiz için önemli.Bunu uyguladıktan sonra aslında fikrimizin bir acıya çözüm olmadığını görebiliriz.Bu stratejiyi uygulayabilmek için rakipler iyi tanınmalı.

‘Rakip sizle aynı işi yapan değil;sizin çözdüğünüz acıyı(ihtiyacı) çözendir.’


Birçok kişiye ‘Rakibin kim?’ diye sorulduğunda ‘Rakip yok!’ der.Halbuki senin çözdüğün problemi farklı şekillerde çözen biri varsa rakibindir.Rakip zannedildiği gibi sadece senin yaptığını,senin gibi yapan değildir.Ve öğrendik ki güzellik merkezlerine-kuaförlere kadınların spor yapması da rakip olabiliyormuş.(Kadınlar kendilerini iyi hissettmek için kuaföre gidiyorlar ve bu ihtiyacı karşılayan her aktivite rakip)Kısaca müşterinin her alternatifi rakibin.

Sınıf eğitiminde bir de Mavi Okyanus Stratejisi için katılımcılardan birinin fikri canlı olarak örneklendirildi.Özellikle sunumun bu noktası kafalardaki ‘Evet anladık,ama nasıl yapacağız’ sorusunu cevapladı,çok da faydalı oldu.Bu stratejiyi uygularken kavramları-değerleri iyi belirlemeli ve bunları belirlerken müşteri ve kullanıcı empatisi kurabilmeliyiz.


İş ölçeklemesi nasıl yapılmalı?

 İş ölçeklemesinde müşteri ve pazar segmentasyonları dikkate alınmalı.

                   Hedef pazar-Hizmet verilebilir Pazar-Toplam Ulaşılabilir Pazar

Önce hedef pazar müşterimize odaklanıp daha sonra diğer
müşterilere yönelirken satış planı değiştirmemiz gerekecek.Hedef pazara ulaşabilmek için yine müşteri profilini çok iyi tanımalı.
Müşteri değer tablosu gibi metodlar kullanarak müşteri ihtiyacı-kazancı-alternatifi belirlenmeli,yapılacak işler-sunulan hizmet değerlendirilmesi yapılmalı.
Ürünü ‘kime’satacağımıza odaklanmalıyız.

Hedef kitle belirlenirken ‘Crossing the Chasm’grafiği göz önüne alınmalı.
Bu grafikte müşteri profili özetlenmiş;inovatifler,erken adapte olanlar(inovatifi takip edenler),geç adapte olanlar… Her bir müşteri profili için ayrı bir büyüme planı gerekecek.Özellikle şirketlerin duraksama yaşadığı ya da battığı evre geç adapte olan kitleye hitap edememesi,uygun planı bulamaması.
En başta bu geçişi nasıl sağlayacağımızı düşünmemiz büyüme planımızı ortaya koyacaktır. Eğer fikriniz ilaç değil,vitaminse müşteri sizin ürününüz kulladığında ‘değişimin maddi/manevi bedeli’ni ölçebilmeliyiz,çünkü müşteriler markalarla duygusal bir ilişkide de bulunurlar.Ve özellikle geç adapte olanların sorusu ‘Neden onu bırakıp sana geçeyim’olacaktır.

Yaşam tarzı şirket mi? Yüksek Etki Şirketi mi?

Yaşam tarzı şirketler küçük kobiler,bayilik firmaları,yüksek etki şirketleri büyük değerler yaratacak senede 100 milyon ciro getirmesi beklenen şirketlerdir.Yüksek etki şirketi yaratmak çok daha zordur.

Elgin sunumu boyunca girişimciliğin bir belirsizlik durumu olduğunun üzerinde durdu.Planlarla ilerlemenin mümkün olmadığı,yapılan planlar değiştiği,en baştaki iş modeli ile birkaç sene sonra uygulanan model arasında çok fazla farklılığın olduğunu söyledi.Bu noktada asıl önemli olanın fikir değil;girişimcinin yeteneklerinin önemli olduğunu vurguladı.

‘Girişimcilik bir yönetim biçimidir.’

Geleneksel yöneticilikte iş başarılamadığı takdirde biter;girişimcilikte ise  tam da o noktada başlar.

Sunum sonunda bir çizgi filmden örnek verdi:

‘Çizgi filmdeki tren yol alırken ağzından ray çıkartıyor,kendine yol yapıyor ve ilerliyor,her seferinde bunu tekrarlıyor.İşte tam da girişimcilik budur!Gideceğiniz yol belli değil,kendiniz yaratır ve ilerlersiniz.Ve bu planlı değil,kısa sürede ve hızlı…

‘Girişimcilik belirsizlik içinde ilerlemektir…’


Elgin’in sunumu yaklaşık dört saatlik bir sunumdu araları saymazsak,tam bir workshop niteliğinde oldukça eğitici oldu.Kendisine çok teşekkür ediyorum.

Diğer sunumların notlarını daha sonra paylaşacağım,yine birkaç sayfa dolusu bilgi :))


Etohum Girişim Fabrikası Yaz Kampı özellikle ilk girişiminde bulunacak girişimciler için rehber niteliğinde,etohum toplantılarının videoları her biri mutlaka seyredilmeli,bu yaz kampının videosu özellikle izlenmeli.


Sınıf eğitimi genel anlamda güzel geçti.Tüm gün ve yoğun olması özellikle şehir dışından gelenler için yorucuydu.Herkesin vurguladığı tek eksiklik ‘network’ ortamı sağlanamadı.Katılımcılarla tanışılabilecek geniş bir vakit yaratılsaydı daha da güzel olurdu.Burak Büyükdemir kampa katılan öğrencilere çeşitli görevler verileceği ve vaka analizleri yapılacağını söyledi.Heyecanla ödev ve görevlerimi beklemekteyim :) Bunun yanında katılımcılara internet şirketlerinde CV lerine uygun olarak staj imkanı da sağlanabilecek.Geçen seneki yaz kampı daha geniş zamanda gerçekleşmiş; ve daha da farklı eğitim programları ile birlikte.Özellikle şirket turlarını ben de birçok arkadaşım gibi istiyorum.Bu bizi çok sevindirecek.Bu tek günlük bir sınıf eğitimiydi ama farklı konularda kamp katılımcıları için belki sınıf eğitimleri düzenlenir bu yaz içinde yoksa geçen seneki kampı çok kıskanıcam :)

Girişimcilik bir süreç;ben de bu sürece baş koydum.

Girişimcilik gençlerin gözünde 'çabuk,(!)kolay(!)para kazanılabilecek bir yol gibi görünse de;
biraz işin içine girdiğinizde anlıyorsunuz çok da kolay olmadığını.

Ya da işin içinde olmayanlar için kampın son sahnesini özetlemek istiyorum;

Katılımcılardan biri:  
'Ben pozitif tv ekibi ile tanışmak istiyorum.'

Burak Büyükdemir: 
'Tamam tanıştırırız,onlar bugün burdaydılar,çekim yapan Can az önce çıktı,o da  şirketin ortaklarından...'

Gülüşmeler...

Burak Büyükdemir:
(Hiç istifini bozmadan) Girişimciliğin ne olduğunu sanıyordunuz? Girişimci olduğunuzda yine tüm işi siz yapıyorsunuz,başkası yapmıyor...Tuvalet kağıdını yine siz alıyorsunuz,bir de temizlikçi kalemi mi olacak?


Etohum toplantıları ile yapılan yanlışları,doğruları gözlemleyerek;eğitim ve seminerlerle nasıl bir yol izlemem gerektiğinin farkına varıyorum.

Girişimcilik ne sanılan kadar kolay ne de zor;herşey sizin kabiliyetiniz.

Burak Büyükdemir'e böyle bir organizasyona imza attığı için ayrıca teşekkürler...



Fotoğraflar Efe Kethüda'nın twitter adresinden(@efekethuda) alınmıştır.





























3 yorum:

  1. Yazı çok güzel olmuş. En sondaki olayı Serdar kuzuloğlu da yaşamış. İşe başladığı zaman tuvaletleri temizlediğini ve bulaşıkları yıkadığını söylüyor. :)

    YanıtlaSil
  2. İş planı ilk müşteri temasında yok olur demişsiniz bu görüşünüze bende katılıyorum. Girişimcilik ve iş fikirleri etkin bir biçimde kullanılabilir olsada temas çok farklı bir şey.

    YanıtlaSil